
Köprü sonunda danimarkaya artık girdik, ilk durak havaalanıydı ben son durak burası diye telaşlanıp inmeye hazırlanırken herkesteki rahatlığa güvenerek tekrar yerime oturdum. Evet son durak burası değildi. Son durak Merkez istasyona oldukça yakın bir bölgeydi. Burada inip şehrin haritasını almak ve tuvalet bulmak için merkez istasyona girdim. Arayıp tarayıp en sonunda haritayı buldum, WC işinide paralı olmasına rağmen kalabalıktan yararlanarak bedavaya hallettikten sonra, karın doyurma faslına geldi zira daha kahvaltı bile yapmamıştım ve saat 12yi geçiyordu. Yine McDonalds'a girip en ucuz hamburgerlerinden iki tane alarak kahvaltı olayınıda hallettim. Kapitalizmin neferi McDonaldslar ucuz hamburgerleri ile kurtarıcım oldu iskandinav ülkelerinde. Daha sonra istasyon içinde kenarlardaki banklardan birine oturup haritamı açtım ve gezimi planlamaya koyuldum. Akşam kalacağım yeri Couchsurfing'ten ayarlamıştım, sağolsun yardımsever bir danimarkalı arkadaş evinde 4 misafir olmasına ve hiç kalacak yer olmamasına rağmen kendi yatağını bana verip kızarkadaşında kalabileceğini söyledi. Haritada bu evin yerinide bulduktan sonra artık şehri gezebilirdim.

Uzun uzun şehrin sokaklarında yürüdüm, klasik bir iskandinav şehriydi, hayır iki günde iskandinav uzmanı olmadım ama stockholm, helsinki, göteborg, kopenhag hepsi birbirine yakın mimariler kanallar vs vs. Bu şehir nispeten daha karmaşıktı diğer şehirlere göre ve birazda pis ancak yinede istanbulla karşılaştırdığımızda çiçek gibi. Müze vs ıvır zıvır olaylarını gezdikten sonra artık buraya gelmekteki asıl amacım, en çok görmek istediğim yer olan Christiania'yı haritadan bulup doğruca oraya yöneldim. Tamda tahmin ettiğim gibiydi gayet özgür huzurlu görünüyordu özgür şehir christiania. :) Bilen bilir ne demek istediğimi. bilmeyende araştırıp öğrenebilir. Orayıda gördükten sonra şöyle ilginç bir olay yaşadım ondan bahsedeyim: Her yerde fotoğraf çeken japon abiler, her zamanki gibi heryerdeydiler, christiania'da fotoğraf çekmek yasaktır, ve girişte kocaman fotoğraf çekmek yasaktır işareti vardır, bu japon abiler ablalar girdiler ve bu işaretin foğrafını çekmeye başladılar üstüne onları uyaran abiyide fotğrafladılar. Hatta gün içerisindede kanallardan birinin köprüsü üzerinde manzarayı izlerken şöyle de bir olaya tanık oldum :) Bir kadın kameraman ve bir muhabir abi sanırım belgesel vari bir olay çekiyorlardı, yine bir japon turist gurubu geldi ve önce abiyi sonra kameraman ablayı fotoğraflamaya başladılar, tabi ikiside afalladı önce sonra çekimi durdurdular beklediler gurup gidince devam ettiler. :)

Christianiadan ayrılıp kalacağım adresi bulmak üzere yola koyuldum çok zor olmadı evi buldum, ev sahibi ile ve ev ahalisi ile tanışıp biraz muhabbet ettik ancak sanırım işi olduğundan pek kalamadı kendisi, bende günün verdiği yorgunluk ile biraz uyuklamışım. Evde süper oyuncu ve bir o kadar zeki bir tavşan ve 5 tane sürüngen ve benim dışımda 4 couchsurfer ile o geceyi geçirdim. Ertesi gün akşam üzeri Riga/Letonya'ya uçağım olduğundan erkenden çıkıp yine şehri dolaşıp christiania'ya veda edip, hava alanına geçtim. Süper temiz, konforlu, Kibar çalışanlarıyla kopenhag havaalanına hayran olduktan sonra danimarkaya tekrar geleceğim diyerek veda ettim.
Bir sonraki durağım Riga/Letonya.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Christiania
0 Yorum:
Yorum Gönder