30 Kasım 2010 Salı

Bitirelim mi Artık: Utrect - (Amsterdam) - Köln

  • Geç saatte François'nın evine varıp, tanışma faslı biraz muhabbet ve yatış
  • François, aslında bir fransız burada bir firmada işe girip buraya yerleşmiş ancak yakın zamanda istifa etmiş ve bisikletle dünya turu hazırlıkları yapıyor. İstanbul için benden söz aldı :) Aynı zamanda hergün yoga egzersizleri ve meditasyonu uyguluyor. Burada bir toplulukta yardımcı eğitmenlik yapıyor, bir iki ay sonra eğitmen olacakmış.
  • Sabah biraz geç uyandık öğlene geliyordu, beraber dışarı çıkıp türk marketinden alışveriş yaptık. Marketteki neredeyse tüm markalar türkiyedendi. Hamidiye suyunun hollanda versiyonunu görmekte ilginçti. Daha sonra öğrendiğime göre aslında göçmen mahallesinde kalıyormuşuz ve Türklerin Utrechtte en çok bulunduğu bölge burasıymış. Şans. :) (Mevlana pidecisinden ve istanblue dönercisinden anlamalıydım. Ha tabi Konya etli ekmek salonunu unutmamak lazım)

  • Utrecht hollandanın heryeri gibi bisiklet diyarı. Bisiklet trafiği maksimum seviyede.

  • Ve beraberce yapılan türk kahvaltısının ardından, Amsterdam yolları. Tren ile git-gel 12€ (Bu yönden aslında güzel bir tüyo amsterdamda CS üzerinden iki erkek olarak host bulmak bizim için mümkün olmadı ama utrecht amsterdam'a trenle 30 dakikadan az sürüyor)

  • Ve gelirgelmez gözlerimiz hemen coffe shop arıyor doğal olarak. Sokakların buraya has kokusu hemen hissediliyor. :) Biraz coffe shopta takılıp etrafı keşfe başlıyoruz.

  • En çok ilgimi ve dikkatimi çeken duvar resimleri oldu

  • Amsterdam'dan aklımızda Coffe Shoplar, Trufflelar, Red Light District ve Anlatmayla bitmeyecek bir gece kaldı.
  • Ha birde Burak'ın okuldan arkadaşına rastlaması ve sanki istiklalde karşılaşmışlar gibi havadan sudan konuşup vedalaşmaları ilginçti tabi.
  • Ertesi gün Burak ile ayrı takıldık. Ben gelecekte bir dönem yaşamak isteyeceğim Utrecht'i keşfe çıktım. Burak ise doyamadığı Amsterdam'ı.
  • Utrecht'te dolaşırken bir elemanın bana birşey sorması anlamamam ve ardından ingilizce olarak "Türk müsün?" diye sorması nereden bildin deyince kafamdaki bere üzerindeki dağcılık kulübü logosunu göstererek, daha önce görmüştüm demesi. Hayat tesadüflerle dolu. :)
  • Ertesi gün ise Kölnden gelen güzel haber ile (Host bulmuştuk) yola çıkmaya karar verdik. Plan otostop yapmaktı. Ama pek öyle olmadı. Hem geç kalmıştık, hem de pek istek kalmamıştı. Eve dönüş modu ikimizede hakimdi, zira iki gün sonra istanbulda olacaktık.
  • Önce sınıra kadar tren ve daha sonra belediye otobüsü ile almanyaya geçiş. Oradan da küçük bir mali kriz yaşayıp-çözdükten sonra Köln yerine yanlışlıkla Düseldorf ve ardından nihayet Köln.
  • Köln'de hostumuz Paul ile buluşma. Kendisi Düseldorfta IT elemanı. Söylediğine göre Köln'de genel olarak göçmen düşmanlığı varmış. İki Türk'ü kolay kolay misafir etmezler diyor kendisi. Paul zamanında TR'de bulunmuş ve türkleri daha iyi tanımış bu yüzden son dakika grubuna attığımız mesaja olumlu cevap vermiş.
  • Tesadüfün böylesi: Yine türk mahallesindeyiz. Çıkıp lahmacun arası döner şeklinde hayvani bir törkiş fastfood olayına giriyoruz. Bir iki de bira ve sohbet.
  • Ertesi gün Paul ile sabahtan evden çıkıyoruz. Akşam gelip çantalarımızı alacağız. Biraz güven problemi seziyorum kendinde. Ama anlayışla karşılıyoruz. Genel olarak iyi bir insan.
  • Paulden aldığımız şehir haritası ile tekrar tren istasyonuna geçiyoruz. Meşhur kilise bizi karşılıyor. Güzel bir kahvaltı ve etrafı turlamaya başlıyoruz.
  • Riga'da gördüğüm köprüye kilit asma mevzusu burda da var. Burda biraz abartmışlar ama.

  • Ve birilerinin bu duruma isyanı :)

  • Michael Jackson'a saygı

  • Ardından kilise önünde dünya şehirleri sergisine rastlamak ve yaşlı çiftlere istanbulu anlatmam, onlar sordu ben gösterdim.

  • Ve uzun şehir yürüyüşleri.

  • Kenti çevreleyen koca parkta öğlen dinlencesinden sonra artık iyice dönüş moduna girmek. Ve Paul'den eşyalarımız alıp, zifiri karanlıkta parkta keyiflenmek.
  • Sonra hava alanına geçip, bagaj hakkımızı bir anne-kız ile paylaşıp istanbula gelmek ile 31 gün süren yolculuğumu(zu) tamamladık.

Not: Bu yazı çok acele oldu birşeyler ekleyeceğim sanırım sonra. Ama artık bitirmek istiyorum. Okuduysanız teşekkürler :)

0 Yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...